Enerji Yoksulluğu

Dünyada yaşayan tüm insanların gıda, barınma, sağlık gibi temel ihtiyaçları olduğu gibi Enerji de temel ihtiyaçlar arasında önemli bir yere sahiptir. Çünkü enerjiye ulaşamayan herhangi bir kimse bahsedilen temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelebilir ve insan yaşamı tehlike altına girebilir. Çeşitli çalışmalarda Enerji Yoksulluğu ile ilgili birçok genel geçer tanım görülmektedir. En kısa ve net olarak enerji yoksulluğu “insanoğlunun modern enerji hizmetlerine yeterli veya hiç erişiminin olmamasıdır” ya da “enerjiye ulaşım sağlandığı halde enerji kaynaklarından yeteri kadar faydalanamamasıdır”.

Yapılan çalışmalarda ve çeşitli yazılarda “enerji yoksulu” ve “kırılgan tüketici” kavramları birbiriyle karıştırılmaktadır. Kırılgan tüketiciler, hali hazırda abone olup, herhangi bir fiyat artışından dolayı tüketimini azaltan, fatura ödemelerinde gecikmeler yaşayan veya gelir akışında sorun yaşayan kişiler ya da haneler olabilir. Kırılgan tüketiciler veya haneler “tüketici” sınıfında yer almakta ve enerji kaynaklarına ulaşmış durumdadır fakat çeşitli sebeplerden dolayı kesintisiz bir şekilde enerji tüketimi gerçekleştirme hususunda zorluk yaşayan kişi veya kişilerdir.

Yapılan çalışmalara göre bir hanenin toplam enerji harcamaları (Elektrik+su+doğal gaz) aylık veya yıllık bütçesinin %25’ini aştığında “enerji yoksulu” olarak nitelendirilmektedir. Elektrik sektörü için bakıldığında aylık 100 kWh-yıllık 1200 kWh’dan daha az elektrik tüketen veya toplam bütçesinin %10’undan fazlasını elektrik gideri için ayıran hane halkları elektrik yoksulu olarak adlandırılmaktadır. Su yoksulu statüsü için sınırlara bakıldığında gelişmiş ülkelerde yoksulluk sınırı %3, gelişmekte ve yoksul ülkeler için değerlendirme kriteri, toplam bütçeden %5-6’nın üzerinde bir giderin su için ayrılmasıdır.

2017 verilerine göre

• 2000’lerin başında dünyada yaşayan 6 milyar insanın 1,7 milyarı (toplam nüfusun %28’i) elektriğe ulaşamazken günümüz itibariyle dünya nüfusu 7,5 milyara ulaşırken toplam nüfusun%15’i (1,1 milyar kişi) halen elektrik kullanamamaktadır. 2012 sonrası döneme bakıldığında yıllık 100 milyondan fazla kişinin elektriğe ulaşımı sağlanırken, 2000-2012 yılları arasında bu rakam 60 milyon kişi/yıl seviyesindeydi.
• 2030 yılında dünya nüfusunun 9,6 milyar ulaşması ön görülürken elektriğe ulaşamayacak nüfus tahmini 675 milyon kişi olarak güncellenmiştir. 2002 yılında yapılan tahminle kıyaslandığında 725 milyon kişilik bir azalış söz konusudur. 675 milyon kişinin yaklaşık 600 milyonunun Sahraaltı Afrika bölgesinde olacağı tahmin edilmektedir.
• Isınma ve pişirme için biyoyakıt (odun, tezek, atık vs) kullanan kişi sayısı ise aradan geçen zamana rağmen herhangi bir azalma göstermemiştir. Aksine 2002 yılında yapılmış 2030 yılı tahmini olan 2,6 milyar kişiyi aşmış 2,8 milyar kişi seviyesine yükselmiştir.
• Yukarıda bahsedilen ön görülerin gerçekleşmesi için 800 milyar $ tutarında yatırım gerekmektedir. Yüzdesel bazda bakıldığında enerji sektörüne yapılan yatırımların %4’ünün enerjiye ulaşan nüfusu artırmak için çeşitli altyapı çalışmalarına ayrılması gerekmektedir.

Dünyanın gelişmiş ekonomilerinden bir tanesi olan Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni yıl tatilinde süs ışıkları için harcanan toplam enerji El Salvador, Etiyopya, Nepal, Kamboçya gibi ülkelerin yıllık tüketiminden fazladır. Bu durumu ortadan kaldırmak her dünya vatandaşının modern enerji kaynaklarına ulaşmasını sağlamak için çeşitli fonlar, sosyal tarifeler ve yardımlar ile çalışmalar yapılmaktadır.

İnsanlığın teknolojik alanda yaptığı yapay zeka, uzay çalışmaları vs lerin yanında dünyada en temel enerji ihtiyaçlarına ulaşamayan insan sayısının azımsanamayacak kadar olması düşündürücüdür.