Petrol Tarihi – 3

Petrol’de Türkiye’nin Jeopolitik Önemi Nedir?

Petrol Tarihi bölgemiz konumu göz ardı edilmeksizin ele alınamaz. Türkiye’nin  jeolojik oluşumu dolayısıyla büyük petrol yataklarına sahip olmayan  ama jeopolitik konumu  önemli bir ülke olduğunu biliyoruz. Türkiye tarihte İpek Yolu ve Kral Yolu’na ev sahipliği yapmıştır. 21. yüzyılda da petrol ve doğalgazın taşınmasında, boru hatlarıyla çok stratejik bir konumda bulunuyor.

Türkiye, Ortadoğu’dan  Irak ve İran doğal gazı, Hazar Denizi petrol ve doğal gazı, Rus doğal gazı için özellikle Avrupa için alternatifsiz bir geçiş yolu olma özelliği taşıyor. Doğal gazın kullanımının artması gelecek yıllarda Türkiye’nin konumunun daha da önem kazanacağını gösteriyor.

Türkiye petrol kaynaklarının doğudan batıya aktarımında ki en önemli yoldur. Geçmişin İpek yolu yerini petrol boru hatlarına bırakmıştır.

Gelecekte Petrol’un Durumu Ne olacak?

Petrolün kısa zamanda biteceğine yönelik görüş artık geride kaldı. Çünkü “ekonomik rezerv” olarak şimdiki tüketim hızıyla yaklaşık 200 yıl yetecek kadar kömürün, 80 yıl yetecek kadar petrolün, 70-80 yıl yetecek kadar doğal gazın olduğu tahmin ediliyor. Ancak petrolün ve fosil yakıtların çevreye verdiği zarar, Meksika Körfezindeki platform kazasında yaşanan çok büyük kirlenme, tanker kazaları vb. tehlikelerle birlikte uzun vadeli ama geri dönülmez zararlarda yaratıyor. Fosil yakıt tüketimi, atmosferdeki karbondioksit miktarının aşırı artmasına ve küresel ısınmaya neden oluyor.

Zamanımızda petrole sahip olmayan ülkeler için alternatif bir yöntem de biyoyakıt üretimi oluyor. Biyoyakıtlar hayvansal ve bitkisel yağların kimyasal işlemleriyle elde ediliyor. Kolza, soya, ayçiçeği gibi yağların alkolle reaksiyonuyla biyodizel oluşturuluyor ve mazotla belli oranda karıştırılarak kullanılıyor. Yine şeker kamışı, mısır, buğday gibi nişasta kökenli ürünlerden biyobenzin üretiliyor ve benzinle karıştırılarak kullanılıyor.

Dünyayı yaşanır ve yaşamı sürdürülebilir tutmak istiyorsak, atmosfere çok daha az karbondioksit salmak zorundayız. Bunun için öncelikle fosil yakıtların karbondioksit salınımlarını azaltacak teknolojilerin değiştirilmesi gerekiyor. Hibrit araçlarda geleceğin önemli teknolojileri arasında yer alıyor.

Dünyada  özellikle verimli halde üretilen yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarına yönelmek ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak, büyük önem taşıyor. Yenilenebilir enerji kaynakları açısından güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve dalga enerjisi ile alternatif enerjiler açısından jeotermal biyogaz ve hidrojen enerjileri geleceğin enerji kaynakları olarak şekilleniyor.

Önceki yazı / Petrol Tarihi – 2

08.11.2019

Kaynak www.bp.com